Sürüngen Fosilleri
|
Evrim teorisi diğer canlıları açıklayamadığı gibi
sürüngenlerin de kökenini açıklayamaz. Bu kendilerine özgü canlılar,
arkalarında hiçbir evrim süreci bulunmadan, ayrı ayrı ortaya
çıkmışlardır. Sürüngenlerin fizyolojik özellikleri de sözde ataları
amfibiyenlerden çok farklıdır.
Sürüngenlerin kendilerine has özellikleri vardır. Hepsinin vücudu, “pul” olarak adlandırılan sert kabuklarla kaplıdır. Soğukkanlıdırlar, yani kendi vücut ısılarını üretemezler. Bu yüzden de her gün güneşe çıkıp vücutlarını ısıtma ihtiyacı duyarlar. Yavrularını ise yumurtlayarak dünyaya getirirler. Evrimciler sürüngenlerin nasıl ortaya çıktıklarını açıklayamazlar. Bu konudaki klasik evrimci iddia, sürüngenlerin amfibiyenlerden evrimleştiği şeklindedir. Ama bu iddiayı destekleyecek hiçbir bulgu yoktur. Aksine, amfibiyenler ile sürüngenler arasında yapılabilecek bir inceleme, iki canlı grubu arasında çok büyük fizyolojik farklar bulunduğunu ve “yarı sürüngen-yarı amfibiyen” bir canlının yaşama şansı olmadığını göstermektedir.
“Ne yazık ki sürüngenlerin ortaya çıkışı öncesinde var olan tek bir sürüngenatası örneği yoktur. Bu ara formların olmayışı, amfibiyen ve sürüngengeçişi hakkındaki çoğu problemi çözümsüz bırakmaktadır.” Kaldı ki, yılan, dinozor ya da kertenkele gibi çok farklı sürüngentürleri arasında da aşılmaz sınırlar vardır. Tüm bu farklı türler, yeryüzünde bir anda ve ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Çünkü, Allah tarafından yaratılmışlardır. Bu gerçek Kuran’da şöyle haber verilir: “Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.” (Nur Suresi, 45) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder